6306 Sayılı Kanunda Rezerv Yapı Alanları: Değişiklikler ve Etkileri

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun şekilde bir avukata danışmanız önerilir.

Giriş

Türkiye’de aktif deprem kuşakları üzerinde yer alan şehirler için, “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” 31 Mayıs 2012’de yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, afet riski taşıyan bölgelerde kentsel dönüşüm süreçlerini düzenlemek ve bu süreçlerde gerekli tedbirleri almak üzere oluşturulmuş bir çerçeve sağlamaktadır. 9 Kasım 2023 tarihinde yapılan yasal değişikliklerle birlikte, rezerv yapı alanlarına ilişkin tanımlar ve uygulama esaslarında önemli değişiklikler yapılmıştır.

Bu değişiklikler, ülkemizdeki afet riskini azaltma hedeflerine ulaşmak için gereken dönüşüm süreçlerini etkilerken, aynı zamanda mülkiyet hakları ve barınma hakkı gibi temel konular üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Kanun değişiklikleriyle, rezerv yapı alanı tanımları genişletilerek mevcut yerleşim alanlarının da rezerv yapı alanı olarak ilan edilebilmesine olanak tanınmıştır. Bu durum, hem riskli alanlarda yaşayan vatandaşların haklarına hem de yerel yönetimlerin yetkilerine dair birçok tartışmayı beraberinde getirmiştir.

Bu yazıda, 6306 sayılı kanunda rezerv yapı alanlarına ilişkin yapılan değişikliklerin kapsamı, sonuçları ve uygulamada karşılaşılabilecek zorluklar üzerinde durulacaktır.

Rezerv Yapı Alanlarına İlişkin Değişikliklerin Kapsamı

6306 sayılı kanunun uygulanmasında rezerv yapı alanlarının tanımı ve kapsamının genişletilmesi, özellikle

Scroll to Top