Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun şekilde bir avukata danışmanız önerilir.
Meskeniyet İddiası Nedir?
Meskeniyet iddiası, borçlunun sahibi olduğu bir gayrimenkulün haczinin kaldırılması talebini içeren bir hukuk kavramıdır. İcra İflas Kanunu’nun 82. maddesi uyarınca, borçluya ait değerlere konulacak hacizlerin belirli şartlar altında gerçekleşmesi gerekmektedir. Meskeniyet iddiası, borçlunun yaşam standartlarını koruma amacına yönelik bir yasal düzenlemedir. Borçlunun, ”haline münasip” bir meskeninin bulunması durumunda, bu meskenin haczedilemeyeceğini ileri sürmesi olarak tanımlanabilir.
Haline münasip ev kavramı, borçlunun sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Örneğin, bir kişinin daha lüks bir evi olsa bile, bu evin haczedilmesi, borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun düşmesine neden olur. Dolayısıyla, borçluların asgari yaşam standartlarını koruymasına yardımcı olmayı amaçlayan meskeniyet iddiası, bir tür koruma mekanizmasıdır.
Meskeniyet iddiasının kabul edilebilmesi için, borçlunun yasal olarak üzerindeki haczi kaldırmak için mahkemeye başvurması gerekmektedir. Eğer mahkeme, borçlunun iddialarını yerinde bulursa, haczin kaldırılmasına karar verecektir. Bu nedenle, meskeniyet iddiası dilekçesi hazırlamak için hukuki bilgi ve deneyim önemlidir.
Meskeniyet İddiası Dava Dilekçesi Örneği
Meskeniyet iddiası talebi ile ilgili bir dava açmak istediğinizde, dava dilekçenizi doğru şekilde hazırlamanız gerekmektedir. İşte örnek bir meskeniyet iddiası dava dilekçesi.
Örnek dilekçemiz şu şekildedir:
MERSİN NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO: 2024/1234
DAVACI: [Adınız ve Soyadınız]
VEKİLİ: Av. [Avukatınızın Adı]
DAVALI: [Karşı tarafın adı]
DİLEKÇE KONUSU: İ.İ.K. 82 uyarınca meskeniyet iddiamız nedeniyle [Gayrimenkulün adresi] üzerindeki haczin kaldırılması talep edilmektedir.
AÇIKLAMALAR:
1- Davalı [Karşı tarafın adı] tarafından, müvekkilimin [Gayrimenkulün adresi] üzerindeki gayrimenkulüne haciz konulmuştur. Bu nedenle, müvekkilim [Adınız] bu hukuki süreç üzerinde durmak durumundadır.
2- Müvekkilim, bu gayrimenkulde ikamet etmekte olup, bu yer aynı zamanda kendisine ve ailesine haline münasip bir ev olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla, müvekkilin evinin haczedilmesi, yaşam standartlarını olumsuz etkileyecek ve ailenin temel haklarını ihlal edecektir.
3- Mahkeme kararı sonrası, borçlunun yönetimi altındaki gayrimenkulün haczi, kişinin hayatını sürdürebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, mahkemenin haczin kaldırılması yönünde karar vermesi gerekmektedir.
Hukuki Sebepler ve İlgili Yargıtay Kararları
Meskeniyet iddiasına ilişkin başvurular, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve İcra İflas Kanunu uyarınca yönetilmektedir. Bu bağlamda, Yargıtay tarafından verilen bazı önemli kararlar, meskeniyet iddiasının temellerini belirlemiştir.
Örneğin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin E. 2006/10762 K. 2006/13855 T. 26.6.2006 tarihli kararında, borçlunun var olan gayrimenkulü üzerinde bir kiracı bulunsa dahi, haczedilemezlik iddiasında bulunabileceği vurgulanmıştır. Benzer bir şekilde, Yargıtay’ın E. 1993/13437 K. 1993/17935 T. 16.11.1993 tarihli kararında, borçlunun başka bir meskeninin varlığının, meskeniyet iddiasını etkilemeyeceği belirtilmiştir.
Böylece, hukuku yönlendiren bu kararlar ışığında, meskeniyet iddiasının kabulü, sadece borçlunun bizzat o taşınmazda oturmasına bağlı olarak değil, aynı zamanda borçlunun ekonomik durumu ve sosyal ihtiyaçları dikkate alınarak da belirlenmektedir. Bu durum, yargının borçluları korumaya ve asgari yaşam standartlarının sürdürülmesine yönelik tutumunu da ortaya koymaktadır.
Sonuç ve İstem
Yapılan açıklamalar ve sunulan deliller doğrultusunda; İ.İ.K.’nun 82. maddesi uyarınca, müvekkilimin haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek, dava konusu gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmekteyiz.
Yine, dava süresi boyunca, gayrimenkulün üzerine herhangi bir satış işlemine yönelik icra takibi yapılmaması gerektiğini de belirtmekteyiz. Çünkü aksi takdirde müvekkilin uğrayacağı zararlar geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilecektir.
Sonuç olarak, bu dava çerçevesinde; – İ.İ.K. 82 ve Amme Alacakları Tahsili Hakkında Kanun’un 70. maddesi uyarınca, dava konusu gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılmasını, – Mahkemece gerekli görülen masrafların karşı tarafa yükletilmesini talep ederiz.
20.11.2023
Davacı Vekili
Av. [Adınız]